DEVLERİN ÇARPIŞMASI

Sevgili dostlar, yazı uzun olacak zira önümüzdeki 10 gün çok zorlayıcı. İyice uzun tutmamak için Satürn’ün Kova geçişinden ayrı bir yazıda bahsedeyim. Bu yazımda bu haftaki zorlu kavuşumlardan bahsetmek istiyorum: Jüpiter-Plüto kavuşumu, Merkür-Neptün kavuşumu, Mars-Satürn kavuşumu ve Üranüs karesi.

Yaklaşık 13 yılda bir gerçekleşen Jüpiter-Plüto kavuşumuyla başlayalım. Öncelikle tarihe kısa göz atıp daha önceki kavuşumlarda neler yaşanmış bir bakalım. 2007’de Kaliforniya’da tarihe geçen şiddetli yangınlar oldu. Benazir Butto suikast sonucu öldürüldü. Irak savaşı devam ediyordu ve Kızıl Haç Irak’taki insani durumu “dünyada diğerlerine göre en kritiği” olarak tanımladı. Türkiye’de anayasa değişikliği referandumu yapıldı ve sonucunda Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecekti. Abdullah Gül Cumhurbaşkanı seçildi. Vatikan Hristiyanlık’taki yeni 7 günahı açıkladı. Jüpiter-Plüto kavuşumundan 9 ay sonra ünlü Amerikan yatırım bankası Lehman Brothers iflasını açıkladı ve 1 ay sonra Kara Cuma olarak bilinen Uluslararası Mali Kriz dünyayı vurdu. Bir önceki kavuşuma yani 1994-1995’e bakınca Türk Lirası’nın devalüe edildiğini görüyoruz. Dünya Ticaret Örgütü kuruldu. TSK 35 bin askerle Irak’a girdi. Tokyo metrosunda Sarin gazı kullanılarak terör saldırısı yapıldı. İstanbul Altın Borsası açıldı. KESK kuruldu. 1981-1982 dönemine baktığımızda da birkaç çarpıcı olay görebiliriz. Örneğin Mehmet Ali Ağca Papa II Jean Paul’e karşı suikast girişimine bulundu. Ronald Reagan başkanlık görevine başladı. İlk AİDS vakaları görüldü. İlginç olan Veba salgını da 1347’de yine Jüpiter-Plüto kavuşumu döneminde başladı. Hatta İspanyol gribi de 1918’deki Jüpiter-Plüto kavuşumunda başladı. Diğer salgınlara bakmadım ama muhtemelen aynı tabloyu orada da göreceğiz. Bu 4 salgının öncü burçlarda olması da dikkat çekicidir.

Genelde iyicil, koruma sağlayan Jüpiter, Oğlak burcunda olunca ve Plüto gibi büyük kötücül ile kavuşunca gölge taraflarını ortaya çıkartarak büyüteç görevini yapar. Plüto, hepimizin bildiği gibi büyük kötücüldür, yeraltı tanrısıdır. Ölümü ve yeniden doğuşu sembolize eder. Dönüştürür. Petrol, madenler gibi yeraltı kaynakları yönetir. Gizli örgütler de Plüto’nun parçasıdır. Yeraltından çıkan her şey, böcekler ve sürüngenler dahil Plüto’yu anlatır. Bu yüzden salgın hastalıklar Plüto ile ilgilidir. Oğlak gibi öncü ve toprak doğasında olan burçtaki bu kavuşum olayların sert ve hızlı gelişeceğini gösterir bize. Oğlak burcu üst mevkilerde bulunan liderleri anlatır, ekonomi, finans, siyaset, iş, kariyer, çok çalışma ile ilgilidir. Bu kavuşumun bize getireceği 3 ana etkisi olacağını düşünüyorum. Birincisi salgın ve ölümlerin tüm dünyaya yayılması, ikincisi tüm dünyayı etkileyecek ekonomik kriz, üçüncüsü ise yasalarda büyük değişimler. İlk etkiyi kavuşum öncesinde yaşamaya başladık, ikinci etkisini ise önümüzdeki haftadan itibaren görmeye başlayacağız. Üçüncü etkinin tohumları çoktan atılmış olsa da Mayıs ve Haziran'daki Venüs retrosuyla birlikte ekonomi çöküşünün başlangıcını göreceğiz. Yıkılmaz düşündüğümüz dev şirketlerin iflaslarını duyacağız. Ekonomik piyasalar alt üst olacaktır. Jüpiter bu sene retro yapacağı için Plüto ile 3 defa kavuşmuş olacak. Dolaysıyla bahsettiğim bu etkileri 2020’nin tamamı boyunca hissediyor olacağız.

Önümüzdeki 10 günün bir diğer önemli etkisi Balık burcundaki Neptün-Merkür kavuşumudur. Kafaların iyice duman olduğu günler yaşayacağız. Birçok yalan yanlış bilgi önümüze servis edilir. İlahi desteği, sevgiyi hissetmek isteyeceğiz. Buna ihtiyaç duyacağız. Aslı astarı olmayan şeylere körü körüne inanacağız. Çaresizlik hissi, depresif bir ruh hali hakim olabilir. Belirsizlik ve uyuşukluk kendini gösterecektir. Kendimizi sanki tuhaf senaryolu bir filmdeymişiz gibi hissedeceğiz…

Mars-Satürn kavuşumu ve Üranüs karesi bizi bu sisli etkiden gerçek hayata hızla döndürecek. Mars Satürn ile kavuştuğu sırada Venüs de Algol ile kavuşumda ve Mars Üranüs ile yaklaşan karede. Tam kare 7 Nisan’da gerçekleşecek. Bunu daha yumuşak veya daha pozitif nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Bu yüzden özür dilerim. Bu görünüm çok serttir. Ölüm demektir. Doğal olmayan, kaza, şiddet, doğal afet, salgın, savaş, saldırı sonucu ölüm demektir. Bu görünüm tüm dünyayı etkileyecektir ancak Satürn-Mars kavuşumunun Altair sabit yıldızının üzerinde olması özellikle Amerika’yı ciddi sarsacaktır. Sevgili dostlar, çok şey yazılabilir ama sizi daha fazla karamsarlığa çekmek istemediğimden kısa kesiyim. Tedbirli olun, Nisan’da salgın rakamları hızla yükselecektir, kendinizi koruyun. Deprem çantanızı da hazırda bulundurun, içine maske ve dezenfektan ekleyin. Hafızamıza kazınacak türden çeşitli doğal afetler görülebilir. Mars-Satürn kavuşumuyla ilgili 16 Mart’ta paylaştığım yazımı okumayanlar için buraya alıntı eklemek istiyorum: “Enerji dolu, ateşli, savaşçı Mars’ın, sistemi, disiplini, çalışmayı, kısıtlamayı ve engellemeyi sembolize eden Satürn ile özgürlükleri, insan haklarını, geleceği, birlik-beraberliği anlatan Kova burcunda kavuşması bize birkaç belirgin etki getirebilir. Bu dönem özgürlüğümüz kısıtlanmış hissedebiliriz. Örneğin salgının büyümesiyle beraber yeni önlemlerin alınması ve bu anlamda özgürlüğümüzün kısıtlanması şaşırtıcı olmaz. Birlik-beraberliği, insan haklarını, özgürlükleri tehdit eden durumlar dünya çapına çıkabilir. Enerjinin baskı altında kalması patlamalara neden olabilir. Bu etki, hem psikolojik anlamda insanlarda öfke patlamalarına, hem de yer altında sıkışmış enerjinin aniden açığa çıkma, deprem, volkan gibi kendini gösterebilir. Bu kavuşumun bir diğer etkisi kıtlık olabilir. Bu dönemde kıtlık psikolojisini yaşamamız mümkün. Ayrıca belki birtakım iklimsel etkilerden dolayı kıtlık tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz.”

Ne güzel demiş Reşat Nuri Güntekin Çalıkuşu’da: “En uzun, en çaresiz geceni düşün. Sabah olmadı mı?”

Sevgiyle,

Astralina