MARS’IN MART YOLCULUĞU: HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK
- Astralina
- 16 Mar 2020
- 3 dakikada okunur

Başak Dolunayı ile birlikte sağlık konuları ve Corona salgını beklediğimiz gibi dünya gündemine oturdu. Bundan sonraki süreç maalesef belirsiz, bu da görsel ve sosyal medyada korkunun ve paniğin pompalanmasına sebep oluyor. Ben de bu aralar biraz rahatsızım; biraz nezle, biraz mide ağrısı, biraz bunalım, biraz korku... Ailecek kendimizi ev karantinasına aldık. Ekranlarda söylenenleri tekrar etmek değil amacım ama iki şeyi söylemeden astrolojik yorumuma geçmek istemiyorum. Birincisi, lütfen bu salgını ciddiye alın, tedbirli davranın, hijyene dikkat edin ve mecbur kalmadıkça birkaç hafta dışarı çıkmayın ve kimseyle görüşmeyin. Bunları sadece kendiniz için değil, başka insanları düşünerek uygulayın. Siz hastalığı hafif atlatırken başkası belki sayenizde hayatını kaybedebilir. Sorumluluk sahibi olun lütfen. Vurgulamak istediğim ikinci şey ise, lütfen paniğe kapılmayın, korkunun ve çaresizlik hissinin üzerinize çökmesine izin vermeyin. Doktorların da söylediği gibi, endişe, korku ve aşırı stres bağışıklık sistemini düşürür, sizi hastalığa karşı daha hassas hale getirebilir. Hayatta her şey geçicidir ve döngüseldir. İnancınızı kaybetmeyin, yakında tedavisi mutlaka bulunur, biraz daha dayanmalıyız. Victor Hugo’yu hatırlayalım: “En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar”.
Haydi biraz gökyüzündeki curcunaya bakalım. Mart, 2020’nin en sert aylardan biri olmaya aday. Mars’ın Oğlak burcundaki yolculuğunu Şubat ayında anlatmaya başlamıştım. Okumayanlar varsa okumanızı öneririm, böylece nasıl bir Mars ile karşı karşıyayız daha iyi anlaşılır. Şimdi bu yolculuğun ikinci kısmını masaya yatıralım. Öncelikle bugün 16 Mart’ta Mars, 10 Ocak’taki Ay Tutulmasını tetiklemiş olacak. Peşinden 18 Mart’ta tekrar Mars’ın gölgelenmesini yaşayacağız. Ardından 20 Mart’ta Mars’ın Jüpiter ile kavuşumunu, 23 Mart’ta Mars’ın Plüto ile kavuşumunu, 30 Mart’ta Mars’ın Kova burcuna geçişi ve burada 31 Mart’ta Satürn ile kavuşumunu deneyimleyeceğiz. Tabi “2020’nin en sert ayı” unvanını almak kolay iş değil; Mars’ın darbelerinin dışında 22 Mart’ta Satürn’ün Kova’ya geçişi tüm bu olanlara “tuz”, 24 Mart’ta Koç Yeniayı ise “biber” olacaktır. Yazıyı sayfalarca uzatmamak için bu son ikisini ayrı yazılarda kaleme almaya karar verdim.
Tek tek bakacak olursak Mars’ın Ocak’taki Ay Tutulmasını aktifleştirmesi ile başlayalım. Ay Tutulması yazımdan alıntı yapmak istiyorum zira Mars, orada bahsettiğim etkileri açığa çıkartacak gibi görünüyor: “İletişim sıkıntıları, psikolojik dengesizlik, inişli çıkışlı ruh hali, kutuplaşma, dürtüsel yanlış kararlar. Tutulmanın Antiscia’sı Aldebaran’a yansırken Güneş’in ve yanık Merkür’ün Antiscia’sı Antares ile etkileşim içinde. Liderleri anlatan bu kraliyet yıldızlar baskıcı savaş etkilerini getirecek gibi görünüyor. Mars bu agresif etkileri destekliyor. Mars’ın S pozisyonda olan Üranüs’e 150’lik açısı dürtüsel tepkiler, öfke patlamaları getirecektir. Tutulmaya t-kare açısında olan Juno siyasi ve ticari ortaklıklarda yaşanacak zorlukları anlatıyor. Kadın liderler ile ilgili üzücü haberler duyabiliriz. Evlilikler, çocuklar, kadınlar bu açıyla birlikte tehlike altında görünüyor. İnsanlara köklerini hatırlatan bir tutulma yaşayacağız. Umutsuz ve karamsar hissedebiliriz. Sağlıklı iletişim kuramadığımız için ilişkilerde sorunlar yaşayabiliriz.”
18 Mart’ta Mars’ın örtünmesi, gölgelenmesi veya bir çeşit tutulma diyebileceğimiz olay yaşanacak. Bu gökyüzü olayı içimizde Mars’ın gölgeli taraflarını çalıştırır. Etkisini bugünden itibaren birkaç gün oldukça yoğun hissedebileceğiz. Marsiyen enerjiler, korku, endişe, kısıtlanmışlık hissi, paranoya, kapana kapılmış gibi hissedebiliriz. Öfke patlamaları yaşayabiliriz. Agresyon tavan yapabilir. Baskıcı ve kibirli davranabiliriz. Acımasız davranışlar, sert çıkışlar, çatışmalar yaşanabilir.
20 Mart Mars-Jüpiter kavuşumu. Etkisi zaten başladı ve öyle hemen geçmez. Oğlak burcundaki Jüpiter’e “Satürn kılıklı” desek yanlış olmaz çünkü normalde koruma, şifa, bolluk, bereket dağıtan Jüpiter, Oğlak burcunda, olumsuz etkiyi büyütür ve yöneticisi Satürn gibi kısıtlar. Ateşli savaşçı Mars ile kavuştuğunda birden çok olumsuz etki beklenebilir. Jüpiter, Corona salgınının etkisini büyütebilir, vakalar çoğalabilir. Askeri konularda tatsız gelişmeler yaşanabilir, korkarım ki yeni çatışma haberleri gelebilir. Ekonomide ciddi, tüm dünyayı sarsacak güçte krizler patlayabilir. Fırtına, şimşekler, yoğun yağış, sel, tsunami, deprem, toprak kaymaları, volkan patlaması gibi doğal afetler yaşanabilir. Din, inanç konularında darbeler alınabilir. Önemli din adamlarında kayıplar yaşanabilir.
23 Mart Mars-Plüto kavuşumu. Etkisi başladı ve epey bir süre aktif olacak. Anlamı da toplu ölümler demek. Özür dilerim, daha yumuşak nasıl yazacağımı bilemedim, çok sert bir açıdır… Acı dönüşümler yaşayacağımız bir dönemdir. Ateş ve toprak semboliklerde doğal afetler yaşanabilir. Şehit haberleri alabiliriz. Terör, mafya, yeraltı karanlık dünyası, gizli örgütler faal olabilir. Çeşitli manipülasyonlar yaşanabilir. Yıkıcı, gaddar davranışlara tanıklık edebiliriz. Virüsün bu dönemde mutasyona uğraması mümkündür. Genel olarak birçok mevcut yapıların yıkılması söz konusu olacaktır.
30 Mart akşamında Kova burcuna geçiş yapan Mars’ın 31 Mart’ta Satürn ile kavuşumu. Etki bir hafta sonra yavaş yavaş başlar ve sonuçları bizi epey bir süre etkilemeye devam eder. Enerji dolu, ateşli, savaşçı Mars’ın, sistemi, disiplini, çalışmayı, kısıtlamayı ve engellemeyi sembolize eden Satürn ile özgürlükleri, insan haklarını, geleceği, birlik-beraberliği anlatan Kova burcunda kavuşması bize birkaç belirgin etki getirebilir. Bu dönem özgürlüğümüz kısıtlanmış hissedebiliriz. Örneğin salgının büyümesiyle beraber yeni önlemlerin alınması ve bu anlamda özgürlüğümüzün kısıtlanması şaşırtıcı olmaz. Birlik-beraberliği, insan haklarını, özgürlükleri tehdit eden durumlar dünya çapına çıkabilir. Enerjinin baskı altında kalması patlamalara neden olabilir. Bu etki, hem psikolojik anlamda insanlarda öfke patlamalarına, hem de yer altında sıkışmış enerjinin aniden açığa çıkma, deprem, volkan gibi kendini gösterebilir. Bu kavuşumun bir diğer etkisi kıtlık olabilir. Bu dönemde kıtlık psikolojisini yaşamamız mümkün. Ayrıca belki birtakım iklimsel etkilerden dolayı kıtlık tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz.
Yazımı Şems-i Tebrizi sözleri ile bitirmek istiyorum: “Hayat bu, bir bakarsın her şey bir anda son bulur. Hayat bu, son dediğin an her şey yeniden can bulur…”
Sevgiyle,
Astralina
Comments