MEDUSA TUTULMALARI: EURYALE
- Astralina
- 15 Şub 2022
- 9 dakikada okunur

Tüm astrologların Aslan Dolunayı paylaşımları yaptığı bu günlerde, Medusa Tutulması da nereden çıktı? Alina, bu paylaşımı yapmak için 3 ay kadar gecikmedin mi, diye sorabilirsiniz :) Evet ve hayır. Neden “evet”? Kasım ayında meydana gelmiş olan Algol Tutulması hakkında tonlarca yazılar okumuş, videolar izlemiş olabilirsiniz. Ne yazık ki, yaşadığım sağlık nedenlerinden dolayı bu önemli tutulmayı size istediğim şekilde aktarma şansım olmadı, bir tane canlı yayınla yetinmek durumda kaldım. Neden “hayır” kısmına gelelim. Hayır gecikmiş sayılmam, hatta tam vakti olduğunu söyleyebilirim, çünkü yarın meydana gelecek olan Aslan Dolunayı, Algol Tutulmasını tetikleyerek etkilerini aktifleştirmiş olacak. Bu nedenle, dolunay yazısını yazmadan önce, Medusa Tutulmaları’nın birincisini kaleme almaya karar verdim. Aslan Dolunayı yazımı yarın paylaşıyor olurum ama öncesinde gelin, Algol Tutulması’nı hatırlayalım.
Arapça kaynaklarda Şeytan Yıldızı olarak bahsedilen, Algol sabit yıldızı üzerinde 19 Kasım’da Ay tutuldu… Daha önce bu yıldızın üzerinde tutulma yaşanmadı mı, neden bu tutulmaya asrın tutulması deniliyor, neden bu kadar korkuluyor?
Neden asrın tutulması sorusuyla başlayalım. Daha önce de Algol üzerinde tutulmalar oldu, sonuncusu 2002 yılında meydana gelmişti. Ancak bu denli uzun bir tutulma uzun zaman görülmemişti. Tutulmanın total süresi 6 saati bulurken, parçalı fazın süresi 3,5 saati buldu (timeanddate verilerine göre). Dolayısıyla, sıradan bir Ay Tutulması’nın etki süresi 6 ay civarında olurken, bu tutulmanın etkisinin, 3 yıla yayılacağını söylemek mümkün. Ayrıca, bu tutulma Parçalı Ay Tutulması sınıfına girse de, magnitude değeri 0,974 olup, Ay’ın Dünya’nın gölgesi tarafından kapanma yüzdesi %99,1 olacağı için neredeyse Tam Ay Tutulması gücünde oldu. Danjon ölçeğine göre Ay’ın renginin bakıra yakın dönmesi bekleniyordu, nitekim de öyle oldu. Bu da, tutulmanın etkilerinin sert olacağının, çatışma, terör ve salgın hastalıkların artacağının, ekonomik krizlerin ve toplumsal kargaşaların olacağının göstergesidir.
Tutulmanın Saros numarası 126. Aynı Saros numarasına sahip bir önceki tutulmaya baktığımıza 2003 yılına gidiyoruz. Boğa burcunun aynı derecesinde, yani Algol sabit yıldızının üzerinde olan son tutulma ise, bizi 2002 yılına götürüyor. Demek ki, 2002-2003 yıllarındaki olaylar bize gelecek olasılıklar hakkında fikir verebilir. Kolektif etkilere geçmeden önce, size küçük bir ipucu vermek istiyorum. Bireysel olarak o yıllarda ne yaşadığınızı hatırlamaya çalışın; benzer temalar farklı bir biçimde yeniden hayatınızda gündem oluşturabilir. Şimdi gelin, o dönemde dünyada ve ülkemizde neler yaşanmış hatırlayalım. Uzun bir liste ile bu yazıyı daha da uzatmak istemediğimden dolayı, kendimce önemli birkaç temayı başlık şeklinde sıralamak istiyorum.
- Irak Savaşı ve Saddam Hüseyin’in devrinin bitişi.
- Orta Doğu karışık. Amerika o bölgede gücünü gösteriyor.
- Endonezya, Moskova ve Dünya’nın çeşitli yerlerinde çok sayıda terör saldırısı meydana geldi. Bunlardan biri bizi yakından ilgilendiriyor; İstanbul Saldırıları olarak tarihe geçen, dün gibi hatırladığım korkunç bir olaydı. Eşzamanlı bir şekilde HSBC Bankası, İngiltere Başkonsolosluğu ve Beyoğlu’nda iki sinagoga yapılan 4 saldırı.
- Siyasi liderlerin başına gelen sarsıcı olaylar (Sırbistan Başkanı suikaste kurban gidiyor, Gürcistan Devlet Başkanı Şevardnadze yoğun protestolar sonucunda istifa etmek zorunda kalıyor vs.)
- İran (25 bin kişi vefat etti) ve başka ülkelerde depremlerin olduğu dönemdir.
- Farklı ülkelerde çok sayıda uçak kazası meydana geldi.
- SARS salgını başladı.
- EURO kullanıma girdi.
- Prestige Petrol Sızıntısı; Yunan petrol tankeri, 420.000 varil dökerek büyük bir çevre felaketine sebep oldu.
- Türk Aile Hukuku’nda önemli bir gelişme oldu; yeni bir uygulama yürürlüğe girdi, koca “evin reisliğini” kaybetti, evlilik birliğinin yönetiminde kadın ve erkeğe eşit söz hakkı tanındı.
- Türkiye’mizin doğum haritasındaki planetlerin yerleşimlerine bağlı olarak, bana hep “kaderin cilvesine bak” dedirten olay, ne zaman çok zor süreçlerden geçiyor olsak, kültür, spor ve sanat alanlarında büyük başarılara imza atıyoruz. Örneğin, 2002-2003 dönemine baktığımızda, FİFA Dünya Kupası’nda 3.lüğü aldık, Atletizm dalında altın madalya kazanarak Süreyya Ayhan bizi gururlandırdı, Azra Akın Dünya Güzeli seçildi, Eurovision’da Sertap Erener birinci oldu.
Geçmişte yaşanan bu olaylara bakılırsa, 2022’nin gündemi hakkında tahminler yürütebiliriz:
- Terör olayları
- Amerika’nın yeni Orta Doğu politikası
- Siyasi liderlerde kellelerin uçması (umarım mecazi anlamda)
- Uçak kazaları
- Depremler
- Nükleer veya petrol kazaları, sızıntılar
- Ciddi yeni mutasyon veya yepyeni bir virüs salgını
- Euro ile alakalı bir gündem, belki beklenmedik düşüş. İlaveten hayatımıza yeni giren sanal paralarla ilgili önemli gelişmeler, önemli çalkantılar (ani yükselişler ve ani düşüşler) ve bu gelişmelerin sonucunda bu alanda artık devletler aracılığıyla kontrol mekanizmasının gelişmeye başlanması.
- Kadın cinayetleri ve şiddet vakaları konusunda maalesef ses getiren gelişmeler. Umarım, bu karanlık dönemin sonucunda artık kadınların güvende yaşamaları için elle tutulur adımlar atılır. Bu göksel sembolizm aslında burada umut vericidir, ancak bu adımların atılmasına kötü şeyler öncülük yapar gibi gözüküyor.
- Spor ve sanat alanlarında 2022 yılı bizi sevindiren bir yıl olur.
Tutulma sırasında Ay’ın Dünya’ya mesafesi 405 bin km civarında olduğundan Ay Micro Moon sınıfındadır. Ay, astrolojide anne semboliğini anlatır. Bir bebek için en korunaklı olduğu alan anne rahmi olduğu gibi, en zor zamanlarımızda kendimizi en güvende hissettiğimiz yer anne yanıdır. Anne yoksa, koruma yoktur. Ay bu tutulmada bize çok uzak. Anne korumasından uzak, savunmasız kalacağız demektir.
Bildiğiniz gibi, dolunay sırasında Ay ve Güneş karşı karşıya gelir, dişil ve eril enerji çatışır ve bu nedenle dolunaylarda gerginlikler yaşanır. Tutulma sırasında dişil enerjiyi anlatan Ay’ın ışığı gölgelenir ve bu koşullarda dişil enerji kendini doğal gösteremez. Daha ziyade, dişil enerjinin karanlık tarafı ortaya çıkar. Bu noktada konuyu artık yavaşça Medusa’ya getirmek istiyorum. 26 derece Boğa burcunda bulunan Algol sabit yıldızı 3 Gorgon ile özdeştirilir: Medusa, Stheno ve Euryale. Aynı şekilde, Algol sistemi 3 yıldızdan oluşur: Algol A, Algol B ve daha çok pulsar görünümünde olan Algol C. Algol A ve B arasında sonsuzluk işaretine benzeyen bir dönüşü vardır. Algol +2.1 parlaklığına sahiptir, ancak her 68 saat 49 dakikada bir, Algol B, Algol A’nın önüne gelir ve yaklaşık 10 saat süreyle ışığını keser. O sırada Algol’ün parlaklığı +3.4’e düşer. Bu göksel fenomene Pimary Algol Eclipse denir. Tam tersi olduğunda, daha parlak olan Algol A, Algol B’nin önünden geçtiğinde Secondary Algol Eclipse olur. Bu Ay Tutulması sırasında Secondary Algol Eclipse devam ediyor gözükmektedir. Bu da, aslında, Algol’ün kötücül etkisini kısmen gölgeler ve şifa tarafını ortaya çıkartır.
Buradaki anlamı daha iyi kavramak için Medusa’nın mitolojik hikayesine başvurmamız gerekiyor. Evet, farkındayım, bu mitolojik hikayeyi yazmayan astrolog kalmadı, belki okumaktan sıkıldınız, ancak gelin, hikayeyi bir de benden dinleyin, zira her okuyan ve her yorumlayan bilgiyi kendi konjonktüründen algılar ve aktarır.
Güzel gözleriyle, bukle bukle saçlarıyla göz kamaştıran genç bakire Medusa kendini Tanrıça Athena’ya adar ve iki kardeşiyle birlikte onun tapınağında görevleri üstlenir. Medusa, kardeşleri Stheno ve Euryale gibi ölümsüz değildir. Bir gün Athena’nın kocası Poseidon Medusa’nın güzelliğine kapılır ve zorla ona sahip çıkar. Bu kısımda farklı kaynaklarda hikayenin farklı versiyonları vardır. Bazı kaynaklarda Medusa Poseidon tarafından tecavüz edilirken diğer kaynaklarda ise, aralarında güçlü bir tutku oluşur ve iki taraf kendi rızasıyla birlikte olur. Bunu öğrenen Athena çılgına döner ve Medusa’yı lanetler. Bukle bukle saçları yılanlara dönüşür, inci beyaz dişleri sivrileşir, güzel gözleri ise, insanları taşa çeviren korkunç karanlık gözler olur. Bundan sonra tüm mitlerde Gorgo Medusa hep çok korkulan, şeytani bir karakter olarak çıkar karşımıza. İnsanları kandıran ve taşa çeviren bir canavar.
Çok kısa, Medusa’nın öldürülme hikayesine de değinmemiz gerekiyor. Burada karşımıza Perseus çıkar. Aslında Perseus’un hikayesi temelinde korku üzerine kurulur. Şöyle ki, Argos kralı Akrisios, torunu tarafından öldürüleceği konusunda bir kahinin tarafından uyarılır. Kral, kızını yeraltında tunçtan bir odaya kapatır. Ancak, Zeus o odaya girmeyi başarır ve onunla birlikte olur. Bu birlikteliğin sonucunda Perseus dünyaya gelir. Kral bu sefer yeni doğan torununu ve kızını bir sandığa kapatır ve denize attırır. Poseidon denizi sakinleştirir, Zeus ise, onların sağ salim karaya ulaşmasını sağlar. Böylece, Perseus ve annesi hayatta kalır. Hikayeyi kısa keserek Medusa ile bağlantılı kısma geleyim. Perseus, Medusa’yı öldürme görevini üstlenir. Bu görevde Perseus’a Athena ve Hermes yardım eder. Perseus’un serüveni aslında bir çeşit erginlenme sürecidir. Medusa’nın en korkulan özelliklerinden biri bakışıyla insanı taşa çevirmesidir. Bunun üzerine biraz düşünürsek, aslında burada erkek cinsel organın sertleşmesiyle de bir benzetme yakalayabiliriz. Başka bir deyişle, bakışıyla taşa çevirme olayı bize kadın ve erkek arasında cinsel çekimini ve çok güçlü bir Anima’yı anlatır. Athena’nın kalkanını ayna olarak kullanan Perseus Medusa’nın gözlerine bakmadan, aynadaki yansımasına bakarak başını kesmeye başarır. Burada da bilinçdışı sembolizmayı görebiliriz; Perseus korkularını bir aynaya yansıtarak onları aşmayı başarır. Korkuyla yüzleşme aracı, burada bir aynadır.
İçimizdeki dişil tarafın, Anima’nın güçleneceği sürece işaret ediyor Algol Tutulması. Ancak Anima’nın güçlenmesi için, aynamızdaki Gölge Persona’mızla yüzleşmemiz gerekiyor. Başarmanın tek yolu budur. Ana tanrıçanın gölge tarafı, yok etme gücüdür. Unutmayalım, Medusa, Athena’nın kalkanında kendi yansımasını gördüğü an donakalır ve bu sayede, Perseus başını kesmeye başarır. Bu noktada kendimize şu soruyu sormalıyız; gölge yanımla yüzleşmeye hazır mıyım? Sevgili okur, korkma, Jüpiter Balık sana bu süreçte ilahi desteği sağlar. Fakat, tabi, o yüzleşme anı geldiğinde, bu fırsatı kullanıp kullanmama kararı sana aittir.
Erginlenme, güçlü Anima, Gölge Persona ile aynada yüzleşme, kesilen baş sembolikler çok güçlü çalışacak. Peki, tutulmanın astrolojik olarak an haritasında gezegenler ne durumda?
Ay ile başlayalım. Ay, Boğa burcunun 27. derecesinde Algol hattında. Algol’deki yapıyı, yukarıda da bahsettiğim gibi, iki kardeşi, Stheno ve Euryale ile birlikte düşünmemiz lazım. Bu konjonktürde, 19 Kasım 2021 ve 16 Mayıs 2022 tutulmaları arasındaki bağı fark edip, 19 Kasım tutulmasının, 16 Mayıs tutulmasına nazaran, aslında, daha iyicil olduğunu söyleyebiliriz. Yani, kısacası, 16 Mayıs’ta gelecek olan Stheno’dan korkmalıyız, sevgili dostlar. Neyse, her şeyin zamanı var, konumuza dönelim.
Medusa’nın kesilen baş semboliğini günlük hayatlarımızda birçok alanda sıkça görebiliriz:
- Cinayet haberlerinde özellikle kesilen boğazlar, kopartılan kafalar
- Boğulmalar
- Baş ve boğaz bölgesiyle ilgili çeşitli hastalıklara bilhassa dikkat edilmeli
- Yeni mutasyon, virüsler, bakteriler
- Siyasette mecazi anlamda “kafası alınan” figürler
- Yozlaşma
- İflaslar
- Büyük finansal krizler
İyicil etkisiyle birlikte şunları gözlemleyebiliriz:
- Finansal krizlerde bir kısım insanların kazanç sağlamaları
- Dibe vuruşla birlikte yeni finansal çözümlerin denenmesi
- Siyaset ve diğer alanlarda daha çok güçlü kadın figürün eklenmesi
- Korkunç kadın cinayetlerinden sonra bu konuda gerçekten elle tutulur adımların atılması
- Tümör, virüs gibi mutatif hastalıklarda büyük buluşun yapılması ve belki amansız dediğimiz bir hastalığa devrim niteliğinde ilacın bulunması
- Şifa enerjisiyle birlikte tıpta olumlu gelişmelerin olması
Bunların yanı sıra, Medusa, kanallarla ve kanal şehirleriyle bağlantılıdır. İstanbul, Medusa şehirlerden bir tanesidir. Yerebatan Sarnıcı başta olmak üzere, İstanbul’un pek çok yerinde Medusa’nın izlerine rastlamak mümkün. Dolayısıyla, evet, Kanal İstanbul önümüzdeki 3 yıl içinde önemli bir gündem oluşturacaktır. Bir başka detay; Medusa İstanbul ise, onu lanetleyen ve sonrasına öldürten tanrıça Athena Atina’dır. Bu süreçte Yunanistan ile ciddi kriz yaşayabileceğimizi düşünüyorum ve buradaki ana konu Kıbrıs olabilir.
Diğer gezegen açılarına geçmeden önce, Algol ile ilgili son bir konuya değinmek istiyorum. Algol deprem yaratır mı? Evet, ama tek başına, başka gezegen etkileşim olmadan, büyük yıkıcı deprem yaratacağını düşünmüyorum. Muhtemelen etkisi orta şiddette deprem ile sınırlı kalır. Bu noktada astrokartografiden destek aldığımda bazı bölgeler ön plana çıkıyor. Tututlma hattı Rusya, Kafkaslar, Türkiye’nin doğusu (Van, Diyarbakır civarı), Suriye, Irak, Suudi Arabistan (Cidde bölgesi) üzerinden geçiyor. İlaveten Mars hattı da dikkat çekiyor. Gerçi Mars depremi değil, daha ziyade ateş, patlama, silahlar, savaş gibi yapıları anlatır. Mars hattı Türkiye’nin batısından (Marmara, Ege ve Akdeniz) ve üzerinden geçiyor. Ayrıca, Ukrayna ve Mısır bu hatta yer alıyor. Buralarda ateşli, patlamalı, savaşkan enerjiler olacak gibi gözüküyor. Bir de Türkiye’nin Drakonik Güneş’inin Algol olduğunu unutmamakta fayda var; bu tutulma ülkemizi doğrudan etkiliyor.
Diğer gezegen açılarına göz atalım. Tutulma 4-10 aksında meydana gelirken, ufuk çizgisinde Oğlak yükseliyor, yöneticisi Satürn ise, 1.evde, Chiron’a üçgen ve Ay düğümlerine olumlu açıda. Ama tutulmanın yöneticisi Venüs 12.evde ve Chiron’a kare açıda. Güneş’in yöneticisi Mars, Uranüs’e karşıt, Venüs’e sekstil açıda. Tutulmanın 2 major açısı: Plüto üçgeni ve Jüpiter karesi. Ayrıca, Jüpiter’in Merkür’e de karesi var. Bunların Türkçe meali nedir, sorduğunuzu duyar gibiyim :)
Ev, yuva, vatan, güvenlik, toprak, tarım, gayrimenkul, ülke sınırları, tarihi yapılar, arkeolojik buluşlar, devlet binaları, köprüler, köklü kuruluşlar gibi temalarda yeni gelişmeler ve yeni yapılandırma söz konusu. Söz sahibi, otorite sahibi, nüfuslu kişiler, yöneticiler bu tutulmanın krizli tarafından nasibini alacak gibi gözüküyor. ASC’deki Oğlak ve yöneticisi Satürn, Chiron’a ve Ay düğümlerine olumlu açılar yaparak bize diyor ki, bu yıl Oğlak gibi olursan hayatta kalabilirsin, hatta belki yaralarını bile şifalandırabilirsin. O halde, bu yıl daha disiplinli, daha soğukkanlı, daha çalışkan, daha planlı-programlı, daha tasarruflu olmamız çok önemli. Kısacası, bu yıl, kış yılıdır, bunu ne kadar ciddiye alırsak, o kadar az hasarla atlatırız.
Tutulmanın yöneticisi Venüs haritada çok zor durumda. Hem 12.evde hem de Chiron’a kare. Bir tek Mars ile olumlu açısı var, ancak o Mars Uranüs’e karşıtlık yapıyor. Yukarıda da yazdığım gibi, bu yıl kadınların çok zorlanacağı yıl olacaktır. Şiddet vakaları, cinayetler, mobbing, baskılanma… Göz önünde olan, tanınan kadınların tutuklanmaları, cezalar almaları, itibarsızlaştırmaları söz konusu olacaktır. Ne yazık ki, kadınlar sıkça yara alabilir… Mars’ın oradaki Venüs’e olan desteği ilişkilere hareket getirebilir. Cinsel çekim artar… ki bu kötü bir şey değil ancak Mars’ın Uranüs’e olan karşıtlığı burada kontrolsüz enerjiye işaret eder. Reklamda söylendiği gibi “kontrolsüz güç güç değildir” dedikten sonra bu konuyu kapatıyorum.
Unutmadan söylemeliyim ki, Mars – Uranüs karşıtlığı beklenmedik kazalara davetiye çıkartır. Havacılık, elektrik, nükleer enerji, radyoaktif atıklar… Bunların dışında tabi ki anlık trafik ve ev kazalarına karşı tedbirli olmamız gerekiyor. Bu açı, volkan patlamalarına, yangınlara, sert rüzgarlara ve şimşeklere neden olabilir.
Tutulmanın 2 major açısına, Plüto üçgenine ve Jüpiter karesine geldiğimde ise, yukarıda yazıp çizdiğim tüm etkileri Jüpiter büyüteç gibi büyütürken, Plüto hepimizin bir güzel “dönüşmesini” sağlayacak :) Halının altında neler birikmişse hepsi göz önüne serpilir, sağlam olmayan ne varsa yıkılır ve Plüto bir güzel “bahar temizliğine” başlar. Algol tutulmasıyla henüz çöplerin ortaya serpilmesi safhasındayız. Asıl “bahar temizliği” Mayıs’taki Stheno tutulmasıyla başlar. Yazımı bitirirken tekrar altını çizmek istiyorum; Oğlak gibi davranırsak bu “temizliğin” altından kalkabiliriz.
Tutulmanın tetiklenebileceği, dikkat edilmesi gereken önemli tarihler:
23 Kasım 2021: Merkür kontağı (+/- 2 gün)
9 Aralık 2021: Mars kontağı (+/- 5 gün)
13 Aralık 2021: Jüpiter kontağı (+/- 5 gün)
10 Şubat 2022: Plüto kontağı (+/- 7 gün)
16 Şubat 2022: Güneş kontağı (+/- 3 gün)
3 Mart 2022: Venüs ve Mars kontağı (+/- 5 gün)
8 Mart 2022: Merkür kontağı (+/- 2 gün)
3 Nisan 2022: Venüs kontağı (+/- 3 gün)
11 Nisan 2022: Mars kontağı (+/- 5 gün)
27 Nisan 2022: Merkür kontağı (+/- 2 gün)
Sevgiyle,
Astralina
Comments